Bahçeli’den CHP’ye Sert Çıkış: Sonu Karanlık, İtibarı Sıfır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski CHP lideri Hikmet Çetin ile bir araya geldi. Samimi görüntülerin ardından Bahçeli, CHP’ye yönelik ağır ifadeler kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin’i misafir etti. İkili, görüşme sonrası basına el ele poz verirken, Bahçeli’nin CHP’ye yönelik açıklamaları dikkat çekti. Ana muhalefet partisini sert sözlerle hedef alan Bahçeli, "CHP’nin sonu karanlık, milletin gözündeki itibarı sıfırdır. Özgür Özel ise akıl tutulmasının en dibindedir." ifadelerini kullandı.
Eski CHP lideri ve eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, sürpriz bir ziyaretle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin makamına çıktı.
EL ELE POZ VERDİLER
MHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşmenin ardından Bahçeli ve Çetin, basın mensuplarına birlikte el ele poz verdi. İkilinin samimi görüntüleri dikkatlerden kaçmadı.
.jpg)
"CUMHUR İTTİFAKI MİLLİ SORUMLULUĞUN İZİNDEDİR"
Bahçeli, Çetin ile yaptığı görüşmenin ardından gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. CHP’yi hedef alan MHP lideri, sözlerinde şu ifadeleri kullandı:
"Saf ahlak, safi akıl, samimi mizaç, sağlam ve sağduyulu iradenin teşekkül ettiği siyaset ve düşünce insanları yaşadıkları dönemin şuuru, yaşanan hayatın huzur ve güven şuralarıdır. Bu sayede sorun çözme kültürünün işler ve işlevsel olması, devlet-millet dayanışmasının en üst düzeyde tecelli etmesi elbette mukadderdir.
Cumhur İttifakı milli ve manevi değerlerin refakatinde ahlaki, tarihi ve milli sorumluluğun izindedir, idrakindedir. Türkiye'mizin temel sorun alanlarına kararlılıkla müdahale edilmektedir. Yıllara sari kronik ve kumanda edilen sorunların böyle gelse de böyle gitmeyeceği, daha doğrusu gidemeyeceği artık gün gibi meydandadır.
"YENİ YÜZYIL KALICI BARIŞIN TİMSALİ OLACAKTIR"
Milli irade muazzam bir destek ve sahiplenmeyle "Terörsüz Türkiye"nin arkasında yerini ve tartışmaya kapalı pozisyonunu almıştır. Yeni Yüzyıl köklü huzur ve kalıcı barışın timsali olacaktır. Siyonist emperyalist plan ve projelerin tahrik ve tesiri kalmayacaktır. "Terörsüz Türkiye" hedefi kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" çalışmalarına devam etmektedir.
"PKK'NIN KURUCU ÖNDERİNİN YAPTIĞI ÇAĞRI, SDG VE YPG MUAF DEĞİLDİR"
Lağvedilen PKK terör örgüne mensup terörist unsurlarının kademe kademe SDG/YPG'ye katılıp katılmadığı henüz tam berraklaşmayan bir muamma olarak önümüzdedir. 27 Şubat 2025 tarihinde PKK'nın kurucu önderi tarafından yapılan "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısı bölücü terör örgütünün bütün bileşenleri için bağlayıcı mahiyettedir. SDG/YPG bu çağrıdan muaf ve istisna değildir.
"TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASI ŞEFFAF VE AÇIKTIR"
Soykırımcı İsrail örtülü operasyonlarla, silahlı ve zora dayalı şekilde Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğüne alenen kast etmektedir. Bu durum sadece Suriye için değil Türkiye'yi de çok sıcak ve birebir ilgilendiren aşırı güvenlik tehdididir. Aynı zamanda "Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge" hedeflerini bozma ve bitirme gayesiyle ilişkili mütecaviz hamlelerin sert adımlardır. Türkiye'nin Suriye politikası şeffaf ve açıktır.
Bu ülkenin siyasi ve toprak bütünlüğüyle üniter yapısı vazgeçilmez politik tasavvur ve tercihimizdir. Nihayet bu tasavvur ve tercihten tavizin bedeli öngörülemeyecek kadar tehlikeli olabilecektir. Suriye için teklifi yapılan "Federasyonun bir tık altı" beyanatları maskeli bölünme ve bölücülük önerisidir. SDG/YPG'nin sürekli yeni dayatmalarla gündemi meşgul etmesi, özerklikten bağımsızlığa varıncaya kadar sıralı talep listelerini paylaşması, nitekim ABD-İsrail'in oyuncağına dönüşmesi vahim bir karmaşanın ön habercisidir.
"NETANYAHU'NUN SÖZLERİ İLE TÜRKİYE VE İSRAİL'İN GÖRÜŞ AÇISI SIFIRA İNDİ"
Geldiğimiz bu aşamada iki seçenek kalmıştır: Suriye'de ya huzur, barış ve istikrar hakim olacak; ya da İsrail'in tahayyülündeki parçalanma ve iç çatışma ortamı vasat bulacaktır. Netanyahu isimli caninin "Suriye'de aslında kiminle mücadele ettiğimizi biliyorum" sözleri Türkiye ile İsrail'in görüş açısı sıfıra inmiş, hatta sıcak temasın muhtemel olduğu mahut cepheleşmesinin de itirafından başka bir şey değildir.
"ÖZGÜR ÖZEL AKIL TUTULMASININ DİBİNDEDİR"
Özgür Özel akıl tutulmasının dibindedir. Bu patolojik vaka aynısıyla şunları söylemiştir: "Ben de Büyük Taarruz'un emrini veren, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan kişi olmak istiyorum. Savaş kazanan kumandan olmak istiyorum." Bu hezeyanla dolup taşan, tarif ve tanımında kelimelerin kifayetsiz kaldığı çarpık ifadelerin muhatabını sağlıklı ve sağgörülü addetmek mümkün değildir.
Demokrasi yolunda beraber yürümekten bahis açan, bu suretle Cumhur İttifakı'nda sanki sorun varmış gibi yaygara yapan Özgür Özel'in uçurumlarla ihata edilen inişli çıkışlı yolunun bizim hak ve hakikat yolumuzla kesişmesi hayal mahsulü bile değildir. Sivil siyaset ve demokratik mücadele halinde olduğunu iddia eden bir partinin sipariş başkanının düşmanın kim olduğunu, kime karşı taarruz yapacağını, hangi savaşı kazanacağını, kumandanlık görevini ne şekilde üstleneceğini berraklığa kavuşturması acil bir ihtiyaçtır.
"ÖZGÜR ÖZEL ÇILDIRSA DA O FÜZE DENEMELERİ DEVAM EDECEK"
Özgür Özel'in utanmadan füze denemelerinden yakınması, yabancı turistlerin kafaları üzerinden füzelerin uçurulduğunu iddia etmesi, adeta denize dalarak yerinde müşahede etmiş gibi balıkların yuvalarından kaçtığını mizahi karakterleri aratmayacak şekilde gündeme taşıması dangul dungul konuşmanın daniskası, abuk sabuk zihniyetin alameti farikasıdır. Emperyalizmin oltasına takılan Özgür Özel çıldırsa da o füze denemeleri inşallah devam edecektir.
"CHP SİYASİ KOMAYA GİRMİŞTİR"
Özgür Özel'in uykuları kaçsa da Türkiye milli savunma sanayinde dev adımları azimle atmayı sürdürecektir. Aziz Atatürk'ü anladığını zanneden, ancak baştan ayağa yanlış anlayan bu şahsın Milli Mücadele yıllarında vatanımıza musallat olan müstevli emellerinden hiçbir farkı olmadığı ibret verici düzeyde karşımızdadır. CHP havlu atmış, mefluç hale gelmiş, ipe un sermiş, siyasi komaya girmiştir.
"CHP'NİN SONU KARANLIK, İTİBARI DA SIFIRDIR"
Bu ilkel ve ilkesiz siyasi zihniyetin evvelemirde, yüzyılın en büyük rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk davası olarak anılan devasa vurgun ve yağmayla yüzleşmesi, bunun da demokratik ve hukuki hesabını vermesi adalet namusunun konusudur. Dileğimiz, yeni adli dönemde görülecek yolsuzluk davalarının iddianame hazırlığının yapılarak süratle lazım gelen hükmün tesisi, kimin mücrim kimin masum hukuken tefrik ve tayin edilmesidir. CHP'nin sonu karanlık, millet nazarındaki itibarı da sıfırdır.
Allah'ın izniyle Cumhur İttifakı istikbalin kudretli devletini inşa edecek, istiklal ve egemenlik haklarımızı fedayı can inancıyla sonuna kadar muhafaza edecektir."



















Benzer Haberler
Ordu’da Taş Ocağında Göçük: 2 İşçi Enkaz Altında Kaldı
MHP Lideri Devlet Bahçeli: İmralı’ya Gidecek Heyete Katılmaya Hazırız
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kabine Sonrası Önemli Açıklamalar
Pendik Balıkçılar Çarşısı Bölgesinde Yaya Güvenliği, Trafik Işığı ve Yaya Yolu Taleb
Bahçeli’den Meclis’teki 'Biji Serok Apo' Sloganına Sert Tepki: Taşkın Sloganlara Yer Yoktur
Trump, İsrail Meclisi'nde Konuşurken Protesto Edildi
Erdoğan’ın Katılacağı Kritik Zirveye Netanyahu da Davet Edildi
Mansur Yavaş’tan Soruşturma İzni Talebine İlk Yanıt: Saklayacak Hiçbir Şeyimiz Yoktur