Bu durumun arkasında birkaç faktör bulunuyor. İlk olarak, Türk Lirası'nın değer kazanmasıyla birlikte yerli yatırımcılar, ellerindeki dövizi bozdurarak TL'ye yatırım yapma eğiliminde olabilirler. Faiz artırımının ardından TL'nin cazibesi artmış olabilir ve yerli yatırımcılar bu fırsattan yararlanarak döviz mevduatlarını azaltmış olabilirler.

Dolar Kurunda Şaşırtıcı Çöküş: Türk Lirası Değer Kazanırken Yerli Yatırımcılar Dövizi Terk Ediyor

Ayrıca, seçim sonrası belirsizliklerin azalmasıyla birlikte piyasalarda bir rahatlama yaşanmış olabilir. Seçim öncesi dönemde yatırımcılar genellikle belirsizlikten kaçınıp güvenli liman olarak dövize yönelirler. Ancak seçim sonrası belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla birlikte, yerli yatırımcılar ellerindeki döviz pozisyonlarını azaltarak TL'ye dönmüş olabilirler.

Doların Çöküşü: Türk Lirası Yükselirken Yerli Yatırımcılar Dövize Veda Ediyor

Öte yandan, TCMB'nin faiz artırımı kararı da doların TL karşısındaki değerini etkilemiş olabilir. Faiz artırımıyla birlikte TL'nin değeri artarken, döviz talebinde azalma görülebilir.

Ancak, bu durumun sadece kısa vadeli bir etki olabileceği unutulmamalıdır. Piyasaların uzun vadeli seyri birçok faktöre bağlıdır ve bu nedenle döviz kurlarındaki dalgalanmaların takip edilmesi önemlidir. Ayrıca, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin de Türkiye'deki döviz kurlarını etkileyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

8 Mayıs'ta dolar kuru, Türk Lirası'ndaki beklenmedik bir değer kazancı sonrasında hızla düşüş yaşadı. Güne 32,27 TL seviyesinden başlayan doların fiyatı, bu çözülmeyle birlikte ani bir gerileme gösterdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) değerli Türk Lirası politikasıyla birlikte uzun süredir stabil seyreden dolar, bu gelişmelerle sarsıldı. Döviz bürolarında da dolar 32,13 - 32,30 TL aralığında alınıp satılmaya başladı.

Özellikle yerli yatırımcıların döviz mevduatlarında gözlemlenen azalma, dolar hesaplarında hızlı bir çözülmeye yol açtı. Mart ayında TCMB'nin faiz artırımı yapmasıyla birlikte yerli yatırımcıların döviz mevduatlarında yaklaşık 10 milyar dolarlık bir düşüş yaşandığı tahmin ediliyor. Bu düşüş, yerli yatırımcıların Türk Lirası cinsinden varlıklara yönelme eğiliminin arttığını gösteriyor.

Ekonomistler, Türk Lirası'nın reel değerlenme sürecinin devam edebileceğini ve bu durumun faiz indirimlerinin ekim-kasım aylarından önce gerçekleşmeyebileceğini belirtiyorlar. Mevduat faizlerinin uzun süre yüksek kalması ve Türk Lirası'nın cazibesinin artmasıyla birlikte döviz talebinde düşüş yaşandığı gözlemleniyor. Ancak, bu durumun ekim-kasım aylarından önce faiz indirimlerine yansıması beklenmiyor.

Buna karşın, doların stabil seyri tüketim malı ithalatını artırarak enflasyon risklerini tetikliyor. Değerli Türk Lirası'nın talep kanalıyla enflasyona olumsuz etki yapabileceği konusunda uyarılar yapılıyor. Bu durum, ekonomi politikalarının dengelenmesi adına dikkatle izlenmesi gereken bir nokta olarak öne çıkıyor.

Dolar kurundaki bu beklenmedik çözülme, Türk Lirası'nın değer kazanması ve döviz mevduatlarında yaşanan azalma ile yakından ilişkilendiriliyor. Ekonomistlerin ve piyasa gözlemcilerinin bu gelişmeleri yakından takip etmesi ve olası etkilerini değerlendirmesi önem arz ediyor.